‘İstiklâl Marşı’mızın sözlerini kaleme almış olan Mehmet Âkif Ersoy, Tu¨rk edebiyatının en önemli simalarından biridir. O, sadece bir şair değil, aynı zamanda du¨şu¨nu¨r, veteriner, milletvekili, öğretmen, vaiz, hafız ve Kur’an mu¨tercimidir. Âkif’in hayatına ve eserlerine bakıldığında, onun tam anlamıyla bir “şahsiyet” olduğu göru¨lu¨r. Mehmet Âkif’in şahsiyetinin oluşmasında Kur’an-ı Kerim’in, Peygamberimizin hadislerinin, Tu¨rk-İslâm yaşamının hu¨ku¨m su¨rdu¨ğu¨ Fatih ve çevresi ile bilimsel eğitim kurumlarının bu¨yu¨k etkisi vardır. Âkif; Çanakkale’yi destanlaştıran şair, şair-i azam, vatan şairi, ilim, fikir ve dava adamı ve örnek bir insandır. Onun şahsiyetinde olduğu gibi sanatının da özelliklerinin başında “samimiyet” ve “hakikat” gelir. İstiklâl Harbi’nin manevi cephesinin önderleri arasında sayılan Mehmet Âkif, ‘İstiklal Marşı’nda “Korkma! Sönmez bu şafaklarda yu¨zen al sancak / Sönmeden yurdumun u¨stu¨nde tu¨ten en son ocak” diyerek milletimize umut verir. ‘İstiklâl Marşı’, 12 Mart 1921’de TBMM kararı ile milli marş olarak kabul edilir. Âkif, ‘İstiklâl Marşı’nı Tu¨rk milletine armağan ettiği için Safahat adlı kitabına almaz. Şair, bu marşta Kurtuluş Savaşı’nın kazanılacağına olan inancını, Tu¨rk askerinin yu¨rekliliğine ve özverisine gu¨venini, Tu¨rk milletinin bağımsızlığa, hakka, yurduna ve dinine bağlılığını ve Allah’a inancını dile getirir. ‘İstiklâl Marşı’, milletimizin var oluş belgesi olup milli bir yemindir. Âkif milli marşımızda, “Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl” diyerek zafere ulaşmanın temel şartının Allah’a inanmaktan geçtiğini ve milletimizin bağımsızlığı hak ettiğini ifade eder.