“Dogaya, baska canlilara duyarli, modernizmin hizindan, tüketimin hirsindan haz duymayan, hiyerarsiyi reddeden, yeni bir küresel kültür gözümüzün önünde dogmakta. Ardindan türümüz uygarliginda yeni bir döneme girilecek. Teknolojideki hizli dönüsümler gibi, içinde yasadigimiz tarih de eskisine göre hizli degisiyor. Yeter ki, düzenin kaliciligina kosullanmamizdan silkinebilelim.”Sadece ihtiyacimizi gidermekle yetindigimiz “avci-toplayici” günlerimizden, “kullan-at” toplumlarina geldik. Bilim ve teknikteki ilerleme sinir tanimiyor. Insanlik sürekli “ilerleme” iddiasinda. “Kültür”ler arasinda yaratilan hiyerarsi pek dikkat çekmiyor, zira egemen düzen “kültür” kavramini da tekeline almis durumda. Estetik kaygidan yoksun, haz vermekten uzak, anlasilmasi güç kavramlarin birlikteliginden meydana gelen bir sanat anlayisi karsisinda, anlamadigi her seye “Bu, sanat degildir” pesin hükmünü yapistiran bir ortam söz konusu. Günümüzde kravat takmayi bile uygarlasmak sanan insanlar var…