Kendini zaman zaman nefis hatıralara, derin özlemlere teslim etmiş olarak, mutlu, endişeli ve delicesine âşık bir halde evine döndüğü zaman, olup biten şeylerin bir rüya olup olmadığını kendi kendine sordu.
Genç süvari subayı Léon de Préval’ın hayatı, o maskeli ve gizemli kadınla baloda tanıştığı gün değişti. Ama kadın, geçmişini bir türlü geride bırakamıyor, maskenin ardındaki benliğini kimseye açamıyordu. Her şeye rağmen karanlıkta başlayan bu aşk, birlikte olmalarını engelleyen nedenlere ve uzun süren ayrılığa rağmen gün ışığını yakalamakta kararlıydı.