Sanat faaliyetlerinin devlet himayesinde ve baskisi altinda gerçeklestirildigi bir dönemde, 19.yüzyil Prusya'sinda dünyaya gelen ve hem estetik hem de siyasi anlamda görüslerini bu kosullar altinda gelistirip olgunlastiran Marx'in çalismalari da 1840'larda sansüre ugramistir. Ve o yillarda Marx, Heine, Bauer ve Feuerbach ile birlikte, Nazarenler olarak bilinen devlet destekli ve dinî Romantik sanatin karsisinda durarak, sanat üzerine kendi teorik önermelerini gelistirmistir. Ayni sekilde Marx, Antik Yunan dönemini insanligin gençligi olarak gördügünü ve bu yüzden hâlâ bizim için çekici oldugunu söyleyerek, Yunan sanati üzerine yorumlar da yapmistir. Genel olarak Alman edebiyati, özel olarak da Heinrich Heine uzmani olan Margaret A. Rose'un kaleme aldigi bu kitap, 19. yüzyil Avrupa'sindaki görsel sanatlar, estetik teoriler ve sanat politikalariyla ilgili Marx'in orijinal görüsleri üzerinde duruyor. Çagdas sanat kuramlarinda Marx'in izini ve etkisini aramak yerine, Marx'in kendi görüslerinden hareketle bir Marksist estetik imkâninin kosullarini tartisiyor. Bu tartismalar devrimin ilk yillarinda, Sovyet Rusya'da yeniden alevlenmistir. Sanatçilardan, bilim insanlarindan ve mühendislerden olusan bir "avangart" grubun topluma önderlik etmesi gerektigi düsüncesini savunan ve kendilerini Marksist sanat görüsünün temsilcisi gören Konstrüktivistler ile yansitmaci sanat görüsünü savunan Sosyalist Gerçekçiler arasinda Marksist estetik tartismasi patlak vermis ve bu tartisma Lenin ve ardindan Stalin üzerinden günümüze kadar uzanmistir. Marx'in Kayip Estetigi, Marx'in sanat kurami üzerine orijinal görüslerini ve ardindan patlak veren tartismalari ayrintili olarak okura sunmasiyla benzersiz bir eserdir. (Tanitim Bülteninden)