Keşke ölsem! dediğinizde bir ses kulağınıza fısıldar; umut biraz uzakta ama hep var ve orada
Keşke ölsem! dediğinizde bu kitapta okuduklarınızı hatırlayın, nedenlerinizi yeniden değerlendirin.
***
II. Dünya Savaşı sırasında Polonya, Almanya ve Amerika olmak üzere üç farklı coğrafyadan hayatları kesişen üç kadının nefes kesen hikayesi
Kuzey Almanya'daki bir kadın toplama kampı olan Ravensbrück'te 130.000'den fazla kadın ya hastalıktan ya da açlıktan öldü. Ne yazık ki vahşice infaz edilenler de oldu. Bu kadınlardan bazıları Alman Dr. Herta Oberheuser tarafından insanlık dışı deneylere tabi tutuldu. Dr. Oberheuser, Alman askerlerinin yaşadıklarına karşı misilleme yaptığını düşünüyordu. 1939 Almanya’sında kendince farklı nedenleri vardı. Bu inanılmaz deneylerin kurbanlarına daha sonra Ravensbrück Tavşanları denildi.
New York Fransız Konsolosluğu’ nda çalışan ve insanlara yardım etmeyi hayat felsefesi olarak gören Caroline Ferriday’ın hikayesi; aslında savaşa karşı direnişi, Hitler’in ordusu Polonya’yı işgal edince başladı. Güçlü iradesi, kararlılığı ve muhteşem mücadelesi tarihe not düşüldü.
Tavşanlar’ın ise sahip oldukları tek şey umuttu. Onlara ne olursa olsun hayatta kalma gücü verdi.
Çok acı Çok umut Çok gerçek
Dostluk, sevgi ve bir tadımlık aşk!