İstanbul, hüseyin rahmi’yi yaratmakla kalmaz, uzun vadede, yazdıklarıyla o, istanbul’u koruma altına alır. Dil ve bu dile işlemiş bütün yaşantı envanteri zor bir birikim oluşturur. Bu yönden, kuyruklu yıldız altında bir izdivaç’ı okumak istanbul’u ve onun ruhunu da okumak demektir. Zaten, roman boyunca, yazar, herkesin diline düşen konuyu çok iyi kullanır. Kısım kısım, kadın, erkek, çocuk, okumuş, cahil, ne kadar yaşayan insan varsa, onları kendi hamuruna katar, durakları çok iyi ayarlanmış geçişkenliklerle dokulaştırır. Kuyruklu yıldız altında bir izdivaç, okuru yormayan, fazlalıklardan alabildiğine arındırılmış yapısıyla bugün de, uzmanların dışında
sıradan okura seslenebilecek özelliklere sahiptir. Tek tek tiplerden öte, zamanı, dönemi çaktırmadan kitabın kahramanı yapabilmesi sebebiyle de öncüdür.