Kuvvacı, yazıldığı dönemin ruhunu, kültürünü, gerçekliğini, acısını sentezleyip mülklenen bir anlatıcının romanıdır. Roman, Kuvayımilliye teşkilatını Edremit merkezli bir oluşumken millî mücadelenin ağırlık merkezi hâline getiren Köprülülü Hamdi Bey’i merkeze alır. Yazar ilk kuvvacıları tarihî çehrelerini bozmadan karakter kategorisine almıştır. Karakter yaratmadaki başarısıyla serpiştirdiği kurmaca tipler bile bu romanın okurları tarafından gerçek sanılabilirler. Kuvvacı Fazıl Sayın’ın üç yönünü öne çıkarır: Analiz, gözlem ve birikim. Kuvvacı’yı okurken kendinizi bir metin okumaktan çok bir film izler gibi hissedersiniz üstelik estetik seviyeyi hiç düşürmeyen bir film. Hemen belirtmek gerekir ki yazar dikkat çekecek ölçüde bir estetisyendir. Kuvvacı’da Hamdi Bey’in bir can pazarı içinde geçen mücadele dönemindeki zorlu hayatının yanı başına, onu ince ve asil bir aşk hikâyesinde gösteren Müşerref Hanım kurgusu, dönemin ruh inceliği ve duygu yüksekliğini gerçek çehresiyle gösteren özgün bir tablo gibidir. Romanı okuduktan sonra akıllarda yer edecek o çarpıcı cümle: “Rütbe devletinse ceket milletindir.”