Düşünme veya anlama; insanoğluna özgü fıtrî, zihnî ve ulvî bir faaliyettir. Yüce Allah, insanlara olan muradına delâlet etmek üzere sözünü Kur’ân olarak ortay koymuştur. Kur’ân’ın nüzûlünden günümüze kadarki tefsirî çalışmalar, onun doğru anlaşılmasına yönelik metodoloji ve dil eksenli bir ilkesel yaklaşımın ürünüdür. Kur’ân’ın tefsiri ve anlaşılmasında ilkeli, sistemli ve tutarlı düşünme yönteminin esas alınması önemlidir. İlmî bir yazım geleneği olarak Kur’ân tefsiriyle ilgili eserlerde izah edilecek asıl metne geçmeden önce birtakım düşüncelere yer verilmektedir. Bazı müellifler de Kur’ân’ın anlaşılmasında büyük rolü olan usûl ve ilkelere dair düşüncelerini müstakil eserlerde dile getirmektedir. Kur’ân’ı anlamaya mukaddimeler veya bu tür bazı ilim ve esaslarla başlamak onun tefsirini metodik ve sistematik bir zemine oturtarak plansız ve rastgele yaklaşımlardan korumaktadır. İşte bu kitap; Kur’ân’ı ve onu anlamanın anlamını, maksadını ve tekniklerini irdelemekle birlikte nüzûlünden günümüze tefsir mukaddimelerinde, ulûmü’l-Kur’ân, kavâid veya tefsir usûlü kaynaklarında metodolojisinden bahsedilen ilkesel anlama yaklaşımına değinmektedir. Yorum ve düşüncelerin bina edileceği metodolojilere, sağlam unsur ve esaslara dayanmanın Kur’ân’ın anlaşılmasında önemli bir tefsir usûlü, düzgün bir yol ve yöntem olduğunu vurgulamaktadır. Tefsir tarihindeki bazı meşhur kaynaklar örnekliğinde meselenin ehemmiyetine dair bilgiler vermektedir.