Bir zamanlar, annesi öldükten sonra evlerinde babasiyla yasayan, güzeller güzeli bir kiz varmis. Annesinin ölümünden yillar geçmis, babasi yeniden evlenmis. Üvey annesinin de önceki evliliginden iki kizi varmis. Iki kiz kardes, üvey kiz kardeslerinden hoslanmamislar. Kizin yatak odasinda ne var ne yoksa, bütün esyalarini tavanarasina çikarip, atmislar. Onu bir kardes gibi benimseyip davranmak söyle dursun, evin bütün islerini de ona birakmislar. Bir süre sonra kizin babasi da ölmüs. Ve kiz tamamen hizmetçi olarak kullanmaya baslanmis. Evin bütün isleri bittikten sonra bile, kizin onlarla oturmasina izin vermiyorlarmis. Aksam olunca, tek basina mutfaktaki sönmekte olan ocagin önüne oturur, ellerini küllere dogru tutup, isitmaya çalisirmis. Bu nedenle üvey kiz kardesleri ona “Külkedisi“ adini takmislar. (Kitabin Içinden)