Nagazaki, 9 Agustos 1945
“Bütün bunlari geride birakacagiz Konrad. Kendimize sadece ikimizin yasayabilecegi bir ada bulacagiz.”
Hiroko Tanaka 9 Agustos günü, sevdigi adama bu sözlerle veda eder; bunun bir son veda oldugundan habersiz. Savas zamani gördügü güzel bir düstür asklari, korkunç bir patlamayla uyanir düslerinden. Konrad’dan geriye yalnizca bir tas üzerine düsmüs upuzun gölgesi kalir. Hiroko, tasla birlikte o gölgeyi defneder mezarina. Ve bombanin sirtina naksettigi kara kuslarla birlikte diyar diyar göçer. Japonya’dan Hindistan’a, oradan Türkiye’ye, sonra Pakistan’a ve her seyin basladigi yer olan Amerika’ya…
9 Agustos günü Nagazaki’ye atilan atom bombasi dünyayi bir anligina beyaza boyasa da sayisiz dünyayi bir ömür boyu karartir. Ama bu büyük felaketten sag kurtulan Hiroko Tanaka diger magdurlar gibi hayatta kaldigi için vicdan azabi çekmez. Tek istedigi bombanin kül ettigi gölgeleri ardinda birakmaktir. Böylece yollara düser Hiroko. Önce Delhi’de Konrad’dan geriye kalanlarin izini sürer. Ve kiz kardesi Elizabeth Burton’i bulur. Sonra da aski. Sait Asraf’i. Kader çoktan aglarini örmeye baslamis, Tanaka, Burton, Asraf ailelerinin hayatlari kopmaz baglarla birbirine baglanmistir. Ve Hiroko’yu ardinda biraktigi savastan çok daha çetin savaslar beklemektedir.
“Gerçekten muhtesem. Nadide bir eser.” - Tahmima Anam
“Kamila Shamsie, bu enfes kitapta yasadigimiz yüzyila bir koridor açiyor. Öylesine sira disi bir yazar ki yasamakta oldugumuz yüzyila dair ipuçlari vermekten de geri kalmiyor.” - Nadeem Aslam