Korkma! Ölümden seni ecelin korur…
En Masum Yalnizliktir UYKU
Gözleri bir anda açilmisti. Kalkip kalkmama konusunda kisa bir tereddüt yasadi. Hareketlerinin bir robottan farksiz oldugunu hissetmisti uyanir uyanmaz. Yattigi yerde bir an durup, düsündü. Kimdi o? Kim oldugunu bilmiyordu. Yavasça dogruldu ve yüzünü hatirlayamadigini fark etti. Hareketlenmisti. Çevresini gözleriyle taradi. Darca bir odaydi, ayna aradi gözleri. Basitçe bir lavabo ve önünde sirri paramparça olmus eski bir ayna gördü.
Solgun aynada gördügü yüzünün, etkileyici bir yani oldugunu düsündü. Pürüzsüz bir teni vardi. Sakali yoktu. Ama tras oldugunu hatirlamiyordu. “Lanet olsun,” dedi kim oldugunu hatirlamiyordu, sakal kimin umurundaydi? Kazinmis saçlarinin sayesinde pürüzsüz olan kafasinda elini gezdirdi.
Oda çok sade dösenmisti. Tozla kaplanmis cama giderek disariya bakti. Eski bir binada oldugunu hissediyordu, sokak bostu. Karsidaki binanin camlari da kirden görünmüyordu. Sokak çok uzun degildi. Pencerenin izin verdigi kadariyla sokagin bitimindeki binaya egilerek bakti. Camin açilmayacagini düsünüyordu. Açmaya çalisanin elinde kalacakmis gibi duran bir görüntüsü vardi. Karsi binanin saçaklarina tünemis birkaç güvercin gördü.