“Pek iç açici seylerden söz etmiyor bu kitap. Tersine, uygarligin yeraltina tiktigi karanlik içeriklerden, toplumsal vicdan tarafindan lanetlenmis sapkin egilimlerden, bastirilmis yikici dürtülerden söz ediyor. Kötülükten, kirden ve suçtan; kadavradan, lagimdan ve boktan söz ediyor. Üstelik, bütün bunlardan söz etmekten bir sey umuyor. Yer üstünde asayis yeraltinin denetim altina alinmasiyla kurulmussa eger, asagidaki içeriklerin konusturulmasindan geçecektir yikici elestiri. Kapitalizm bireyin yalnizca kendini tanimasinin degil, ayni zamanda kendini unutmasinin da kosullarini yaratmissa, unutulani hatirlatmayi hedef edinecektir elestiri. Böyle bir umut var bu yazilarda.“ -Nurdan Gürbilek-