Kırkıncı Kapı

Okuyucu;
Hiç ikiyüzlü olmadin bana karsi, degil mi? En azindan öyle olduysan bile, bana hissettiremedigin için minnettarim sana. Fuzûlî’yi Bâkî’yi, Galib’i, Nedim’i yeniden gündemine aldigin, onlarla arandaki uzak mesafeleri kalemimin ucundan damlayan mürekkeplerle boyadigin ve kendi medeniyet birikimimizi yeniden kesfe çiktigin için pisman oldugunu hiç sanmiyorum. Üstelik ey okuyucu, düsün hele, acaba gök kubbenin altinda gül ve bülbülle alisik, siir ve askla barisik seninle benim gibi kaç bahtiyar kul vardir ve kaç insan bir hayati bu kadar derinlikli yasar?!.. Çevrene bir bak istersen, aski ve sevgiyi, siiri ve sarkiyi,çiçegi ve böcegi iskalayip da mutlu yasayabilen kim var?!.. Seninle ben ey okuyucu , seninle ben... Söyle Allah askina, ayri miyiz!..
Bu mektup tertemiz bir gönül ile ta Kirkinci Kapi’ya gidecekler için yazildi vesselâm...