Ekmek yanarsa ku¨l, bozulursa ku¨f kokar. Her s¸ey bozuldug?u gibi
karıs¸ır havaya. Her s¸ey gittig?i gibi kalır. Annemin kokusu o¨nce
u¨stu¨mu¨zden gitti; sonra bu halılardan, rengini sadece babamın
sevdig?i koltuklardan, mutfaktaki bezlerden, es¸ikteki paspaslardan,
tu¨l perdelerden. Dolapta elbise bıraksaydı oradan kolay kolay
gitmezdi kokusu ama elbiselerinin hepsini kendiyle go¨tu¨rdu¨. I?nsan
bir parc¸a elbisesini bilerek de olsa bırakmaz mı giderken? Ka^inata
sıg?mayan annem bir valize sıg?ıp gitti. Nereden c¸ıkarsa c¸ıksın
mutfaktan c¸ıkmazdı kokusu derdim. Oradan da gitti.
Benzeri go¨ru¨lmemis¸ bir cinayet sorus¸turması. Olayların tam
ortasında meczup u¨c¸ kardes¸: Nizam, I?lhan ve C¸etin. Babalarına go¨re,
dog?arken amel defterleri kapalıymıs¸ gariplerin, eksik dog?mus¸lar...
Anneleri Gu¨lizar ise sırra kadem basmıs¸. Gidis¸i hem derin bir yara
hem de koca bir muamma...
Ali I?pek, Kimsenin O¨lmedig?i Bir Cinayet O¨yku¨su¨’nde gerc¸eg?i
herkesin bilmesine rag?men susmayı tercih ettig?i bir hika^ye
anlatıyor. Ama gerc¸eklerin er ya da gec¸ ortaya c¸ıkmak gibi bir huyu
oldug?unu hatırlatarak..