Le Corbusier New York ile ilk kez 1934 yılında, kentin belediye başkanından aldığı davet üzerine, boş bir yük gemisiyle yapılan bir deniz yolculuğunun sonunda tanışır. Sonra, bu kez biri kjonforlu Normandie gemisiyle olmak üzere iki yolculuk daha yapılır. En uzun gelişinde ABD’de iki ay kadar kalır. Katedraller Beyazken: Utangaçlar Ülkesine Seyahat(Quand les cathédrales étaient blanches, Voyage au pays des timides) bu uzun yolculuğun ardından yazılır ve ilk kez 1937 yılında yayımlanır. Kitap Le Corbusier’in bu yolculuklar sonunda oluşan ABD izlenimlerini, yorumlarını, yaptığı krokileri ve aldığı notları içermekte olup, ABD’de iken yaptığı kimi konuşma ve söyleşiler ya da bunların içeriğinde bulunan kimi tema ve alıntılar da metne katılmıştır.
Alt başlığı olmasa Katedraller Beyazken başlık olarak kitabın içeriği hakkında tereddüt uyandıran bir ifade. Le Corbusier yazınına aşina olanlar okumadan da bunun mecazi bir anlamı olduğunu sezebilirler, ama bu mecazın bir ABD yolculuğu sonrasında bu ülke hakkında ve bu ülke üzerinden yazarın kendi ülkesine yansıyan görüşleri hakkında içerdiği anlamı sezmek zordur. Bu ancak sayfalar, izleniler, bireysel aktarım ve yorumlar arasında gezinmeye başladıktan sonra anlaşılacaktır.
Katedraller Beyazken’i, kendi metin akışı içinde, çapraz okumalarla bir tür “açık yapıt” olarak açımlamak, bu çapraz okumayı yazarın diğer metinleri ve yazın külliyatına yönelen bakışlarla genişletmek ve giderayak bu genişletmeyi gerek ABD ve New York gerçekliği, gerekse Ortaçağ ve katedraller ile ilhili metinleri de kapsayacak şekilde yapmak, buna zengin sinema külliyatını katmak mimar olanlar ve olmayanlar içiğn keyifli birer düşünsel macera olabilir.
Atilla Yücel