"Kallocain", İsveç edebiyatının önemli isimlerinden Karin Boye’un yazdığı 1940 tarihli bir distopya. İdealist bilim adamı Leo Kall'ın gözünden anlatılan hikâye, totaliter bir dünya devletinin tasvirini sunuyor okuyucusuna. Kall, düşüncenin gizliliğini reddeden ve birey olarak insanın “devlet organizmasında mutlu, sağlıklı bir hücreye” dönüşmesini hedefleyen bir ilacı, Kallocain’i icat eder. Bir nevi doğruluk serumu olan bu ilaç, enjekte edildiği kişinin, bilincini yitirmeden kendine dahi itiraf edemediği gerçekleri söylemesini sağlar. Böylelikle “Düzen” olarak adlandırılan devlette insanlar düşünceleri ile yargılanabilir hale gelir. Ağır gözetim altında ve yasal belirsizlik içerisinde olan bir toplumun fertleri arasındaki ilişkilerin ön plana çıkarıldığı bu romanda; totaliter bir devlette benlik kavramı, hayatın anlamı ve sevginin gücü temalarına odaklanılıyor.
“Düşünce ve duygular, söz ve eylemlere sebep olur. Öyleyse bu düşünce ve duygular nasıl bir kişiye mahsus olabilir? Bütün silahdaşlar Düzen’e ait değiller mi? Eğer Düzen’e ait değillerse, bir kişinin düşünce ve duyguları kime ait? Bu zamana kadar düşünce ve duyguları kontrol etmek mümkün değildi fakat şimdi kontrol etmenin yolunu biliyoruz.”
10'dan fazla dile çevrilen ve 2016 yılında, 1941 Retro Hugo En İyi Roman Ödülü’ne aday gösterilen Kallocain, yirminci yüzyılın çekişmeli, yırtılmış Avrupa'sından çıkan en güzel eserlerden…
Basım Tarihi : 2 2019
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 190
Ağırlık : 190 gram
En / Boy : 13.5 / 21
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Dil : Türkçe
Çevirmen : Erman Fermancı