Merdivenin sahanlığında beyni tamamıyla durdu, çıldırdığına hükmetti ve ne yaptığını, ne yapacağını şaşırdı; eli çenesinde kapının önüne diz çöktü. İradesi kalmamıştı, yüreğinde baygınlık vardı. Karaktere özel bir terbiye veren fedakârlığı fedakârlık için sevecek kadar geleceğe korkusuz bakan kendine hâkim delikanlı şimdi kararsızdı, her şeyden tiksiniyordu. Birkaç zamandır onun iradesini değiştirmiş olan kimdi? Bu değişmenin tarihini tespit etmek istedi... Fakat hayal gücü yolunu şaşırdı. Geçmiş günlerini düşündü; bir daha aydınlanamayacak günlerini aradı, deniz hasretiyle yandı. Denizde kadınlardan uzak, gönül rahat, vücut sağlıklıdır. Gemi hayatına kavuşamayacak mıydı? Enginlerin ferah havasını teneffüs edemeyecek miydi? Birdenbire kendi kendine yalan söylediğini fark etti. Hayır yalan, gitmek istemiyordu, artık gidemezdi. Şonşet’i düşünerek tekrar ürperdi. Bundan sonra onun yanından ayrılmayacaktı, hiç ayrılmayacaktı. Şonşet onun olduktan sonra her şey yok olabilirdi.