Kadın ve Bedeni

Güzellik kavrami insanoglunun yolculuguna paralel olarak, bir dönem tinsel çalismalarda kendine yer bulurken, baska bir dönemde ise nerdeyse matematiksel formüllere indirgenmistir. Güzellik, aslinda bir anlamda, insanin estetik tarihinin ve bu tarihsel süreç içinde "estetik bir obje olarak insan bedeninin" incelenmesidir. Kadin bedeni günümüze degin her dönemde güzelligin sembolü olmustur. Aydinlanma yillarina kadar çesitli yasaklarla baski altinda tutulmus olan kadin bedeninin, özgürce sergilenmesi engellenmistir. Buna karsin, yasakli dönemlerde bile, kadin bedeni ironik biçimde imgesel olarak sanatta, felsefede vb alanlarda yaraticiligin kaynagi olmustur. Kadinin küçük yaslardan itibaren kendisini toplum içinde seyredilen bir nesne olarak algilamasi ve her zaman bir sahne üzerinde hissetmesi kapitalist ideolojinin bu yönde ilerlemesini kolaylastiran temel faktörlerden biri haline gelmistir. Günümüzde kadin, popüler kültür tarafindan idealize edilen bir "öteki beden" ile hiçbir zaman memnun olmadigi kendi bedeni arasinda sikisip kalmistir.Cinsel istismar, ayrimcilik, ötekilestirme ve güzellik söylemi altinda kadinin içsellestirdigi tüm baskici normlar, kadin bedenini zapturapt altina almaya yöneliktir.Bu kitapta yer alan makaleler, güzellik kiskacina sikismis kadin bedeninin gönüllü veya gönülsüz biçimde maruz kaldigi siddeti, disiplinler arasi tartismaya açmayi hedefliyor