“Yakalandigi amansiz hastalik nedeniyle 1998’de yitirdigimiz degerli tarihçi M. Naim Turfan, Osmanli’nin kurulusundan Cumhuriyet’e dek belirgin bir devamlilik gösteren ‘askeri gelenegin’ izini sürüyor. Naim’in 1998’in Ocak ayindaki zamansiz ölümü büyük bir kayiptir. Bu ayni zamanda çalisma alani için de bir kayiptir… Osmanli ordusunun siyasal rolü ve Jön Türkler üzerine çarpici bir olgunlukta, kolay rastlanmayan bir tarihsel muhakeme gücüyle dikkat çeken çalismasinda, Naim baska tarihçilerin özendigi bir beceriye, tüm dönemi canlandiracak tek bir olayi çekip çikarma becerisine sahip oldugunu gösteriyor… Bu yillarin siyaseti asiri düzeyde karmasiktir ve kaynaklarin kullanilmasi ve çözümlenmesi zordur… Bu konuda Ingilizcede hemen hemen hiçbir sey yoktur, Türkçedekiler de azdir. Olanlar da, Naim’in çalismasinin çözümlemeci karmasikligina sahip degildir… Çalismasinin notlari yalnizca kullandigi kaynaklara basit göndermeler degil. Notlari hiçbir zaman, metinde kullanmadigi malzemeyi kenara sikistirmak için degil, baska bir öykü anlatmak, okurun ayni anda birkaç sesi birden dinlemesini saglamak için kullaniyor… notlari çalismasinin kalbi ve ruhu… Tarihçilerin gerçekleri tam olarak yansitma görevine hep inandi.Osmanli Imparatorlugu’nun son dönemlerindeki ordu ve siyaset hakkinda belirleyici niteligini koruyacak bu önemli çalismayi geride biraktigi için ona mütesekkiriz.”Feroz Ahmad