Tüketim dünyasinda yasiyoruz. Kapitalizm var olmak için sinirsiz, hedefsiz ve insafsiz bir tüketimi körüklüyor. Kültürel gidalarini, arzulari yönlendiren, hatta yoktan var eden, reklam sektöründen alan kitleler ayni giysileri giyip, ayni müzikleri dinleyerek, ayni turistik mekânlarda sürüler halinde dolasarak özgürlügün tadini çikariyor!Sözde çesitlilik sunan günümüz büyük sirketler dünyasinin insanlari soktugu tek-tip giyim ve yasam tarzina karsi durmak amaciyla kimileri ayriksi saç sekilleri, giysiler, duruslar ve tarzlar benimsedi. Kimileri el degmemis müziklerin pesine düstü, kimleri ayak basilmamis yerlerin. Içlerindeki isyani gösterdiler böylece. Bir karsi-kültür yaratarak sistemin disina çiktiklarini düsündüklerinden, dünyayi degistirmek için politik eylem çagrilarina kulak vermediler. Renkliydiler, heyecanli ve yaraticiydilar.Simdiye kadar girdigi her çaga, her topraga ve yasam tarzina uyum saglamada olaganüstü bir yetenek sergileyen kapitalizm bu meydan okumayi da kendi lehine çevirmeyi basardi, basariyor. Bir isyan piyasasinin olustugunu bile söyleyebiliriz. Artik isyankârlar için her tür tüketim mali, ayakkabilar, giysiler, takilar, müzikler, bakir topraklara alternatif turlar bulmak kolay. Bohem muhitler "in" oldu...Sonunda gelip su sorulara takiliyoruz: Hakiki isyan, mücadele, direnis ve devrim imkâni kalmadi mi artik? Kapitalizm her karsi çikisi piyasanin yeni bir metasi haline dönüstürüp yine bize mi satacak? Bu kisir döngüden kurtulmanin bir yolu yok mu? Buraya kadar miydi yani?Iste Joseph Heath ve Andrew Potter Isyan Pazarlaniyor'da hem hikâyenin devamini anlatiyor bize hem de bu sorulara yanit bulmaya çalisiyor.