çizdigi portreye pek benzemedigini fark eder ve onu tanidik bulmazsaniz beni veya zihinlerin gerisine o yaygin resmi çizenleri kötü ressam olarak ilan etmekte hürsünüz. Ama her halükârda ben, yaygin olanin aksine, Islam Peygamberi ile ilgili olarak çizdikleri meshur “semayil”i bir model olarak seçmedim; onu bir çirpida unutmaya çalistim. Tipki bir kisinin nitelik ve durumlari hakkinda edindigi bilgilere ve verilere dayanarak ve onu yakindan gören ve taniyan kimselerin onunla ilgili olarak anlattiklarini esas alarak onun ilk kez portresini çizen bir ressam gibi ben de dogrudan Muhammed’in siyerini inceleyerek onun simasini tasvir edecegim. Bu sima, baskasinin onunla ilgili olarak çizdigi ve diger herkesin de tamamen ondan taklit ettigi portreye asla benzemez. Burada kalemin, Peygamberi taniyan bir Müslümanin elinde degil, özellikle insani taniyan bir tarihçinin elinde ressam olmasini istedim. Degerli olan, bir asigin gözündeki degil, bir âlimin gözündeki yüz güzelligidir.