Mustafa Kemal Atatürk’ün “Aklı, vicdanı ve irfanı hür bir gençlik” istemesinin üzerinde önemle durmak gerekir. Bu söz, Türk aydınlanmasının formülüdür.
Klasikleşmiş aydınlanma tanımı, “aklın ve bilimin kılavuzluğu” olarak kabul edilirken, Atatürk’ün ortaya attığı formül daha geniş kapsamlıdır.
Atatürk, aydınlanmayı sadece akla ve bilime dayandırmakla kalmamış, ona vicdanı da eklemiştir. Bu üç unsurun birlikte özgürleşmesi halinde aydınlanmaya ulaşılacağını vurgulamıştır.