Bin yildan bu yana kesintisiz olarak Türklere vatan olan Iran, Türkiye'den sonra Türklerin en yogun olarak yasadigi ikinci ülkedir. 80 milyona yaklasan nüfusun % 40'ini Türklerin olusturdugu Iran'da Türkçenin farkli kollari konusulmaktadir. Oguzca içinde degerlendirilen Azerbaycan, Kaskay, Horasan ve Türkmen Türkçelerinden baska Proto-Türkçe döneminin eskicil özelliklerini koruyup saklamis olan Halaç Türkçesi de bu cografyada yer almaktadir. Iran'in uyguladigi dil siyaseti Türkçeyi çesitli açilardan sikistirip alanini daraltirken Kaskay, Horasan ve Halaç Türkçeleri ise yok olma tehlikesi yasamaktadir. 20. yüzyilda Güney Azerbaycan edebiyatinin en büyük temsilcisi Sehriyar "Haydar Baba'ya Selam" siiri ile çok etkili olmus, bu siire birçok nazire yazilmistir. Bu kitapta yer alan siirler, Iran'da yasayan Kaskay, Horasan, Türkmen ve Halaç Türklerine mensup sairler tarafindan "Haydar Baba'ya Selam" siiri model alinarak yazilmistir. Sairlerinin ses kayitlarindan desifre edilerek yaziya geçirilen siirler, Iran'da Türkçenin bütün çalarlarini bir arada gösteren örnekler olmasi bakimindan önemlidir. Metinlerden hareketle Iran'da kullanilan Türkçenin ses ve sekil özelliklerinin incelendigi eser ülkemizde alaninda yapilan ilk çalismadir.(Tanitim Bülteninden)