Mâturîdî, Islam düsüncesinde ortaya çikan farkli din anlayislari içerisinde ‘akilci-hadarî din anlayisi’nin en önemli sahsiyetlerinden birisidir. Bu anlayisin temelleri, her ne kadar Ebû Hanîfe tarafindan ortaya atilarak gelistirilmeye çalisilmissa da, epistemolojik, teolojik ve felsefi olarak temellendirilmesi Mâturîdî tarafindan yapilmistir. Mâturîdî, bu bakis açisindan hareketle kendi döneminde ortaya çikan dinî problemlere çözüm bulmaya çalismis, pek çok ögrenci yetistirmis ve çesitli bilim dallarinda ilk olma özelligini tasiyan önemli eserler birakmistir. O, hayatinda oldugu gibi ölümünden sonra da, büyük ilgi görmüs, genis bir cografyayi etkilemis ve adina nispetle Maturidilik diye bilinen bir düsünce ekolü tesekkül etmistir. Bu ekol, Hanefilik-Maturidilik olarak dünyanin çesitli yerlerinde yasayan Müslümanlarin geneli tarafindan benimsenerek günümüze kadar yasamaya devam etmistir. Ancak, bazi sebeplerden dolayi, geçmiste ve günümüzde, onun sahsiyeti, yetistigi ortam, fikirleri, din ve dünya görüsü, etki alanlari ve eserleri hak ettigi ölçüde arastirma ve incelemelere konu edilmemistir.
Bu eser, Türkiye’de Mâturîdî ve Maturidilik konusundaki bilgi boslugunu doldurmak amaciyla hazirlanmistir.