Deha. Bu kelimeyi yüksek sesle söyleyin; tarihte ilk kez Romali antikçag yazari Plautus tarafindan iki bin yil önce kullanilmasina ragmen bugün bile kulaga güçlü ve cazibeli geliyor. Yaratma gücü. Evrenin sirlarina nail olan ilahi güç. Yok etme gücü. Delilik ve acayiplik belirtileri, cinsel cesareti ve muhtelif imkânlariyla deha, kendilerine insanüstü yetenekler ve tanrisal güçler atfedilmisler için gizemli kuvvetini sürdürüyor. Deha, sahiplerine, dünyanin gizli islerine ayricalikli bir erisim yetkisi sagliyor. Deha bizi son ilahi kalintiya bagliyor.Bu kitapta, taninmis tarihçi Darrin M. McMahon, antikçagdan itibaren deha kavraminin izini sürüyor. Bu kavramin yüzyillar boyunca peygamberler, havariler, azizler, büyücüler gibi birçok dini karakterin yani sira Leonardo ve Michelangelo gibi sanatçilarin mucizevi yaraticiligini, Napolyon ve Hitler gibi liderlerin dehsetli yikiciligini, Einstein ve Newton gibi bilim insanlarinin olaganüstü zekâ ve kavrayislarini açiklamak için kullanildigini gösteriyor. Deha kavrami genel olarak evrensel insan esitligi kavramina meydan okuyor ve ilahi güçler atfettigi dâhileri göge çikariyor olsa da rock yildizlari ve futbol teknik direktörlerinin de dâhi sayildigi günümüzde dehanin ucuzlatilarak yeryüzüne indirilmeye çalisildigina tanik oluyoruz.Bununla birlikte, McMahon, dâhinin de toplumsal olusumun bir parçasi oldugunu ve her zaman o olusumu insa edenlere hizmet ettigini söylemekten geri durmuyor. Bir Einstein ya da bir Hitler de olsalar, onlarin da üzerinde çalisilmis bir alginin ürünü oldugunu tespit ettikten sonra soruyor: Peki, neden bu sekilde dâhi modelleri yaratmaya ihtiyaç duyuyoruz? Bu anlasilmasi zor kavramin ilk kapsamli tarihi, Ilahi Gazap, çaglar boyunca deha ve dâhilerin izinden giderek, dehanin günümüzde de modern ihtiyaçlari, umutlari ve korkulari yansitan ne kadar etkili bir güç oldugunu gösteriyor bize. (Tanitim Bülteninden)