Hayat, renk karmaşasında bir gökkuşağı gibidir. Zaman olur, gökkuşağına ihanet edercesine; karaya çalar umudun rengi. Bazen, curcuna yaratır; kan kırmızı ihtişamıyla Yaşadığınızı sandığınız kurgu, aslında etkinizin bulunmadığı bir senaryodan ibarettir. Hükmettiğinizi sanırsınız, aldanırsınız. Dekor niteliğinde bile kalıcılık sağlayamadığınız yoklar sahnesinde; var olduğunuzu ispat edebilmek için çırpınırsınız.
Önünüze getirildiğini düşündüğünüz telafi imkanı, ikinci bir şansın olduğuna dair umutlarınızı arttırır. Ne zaman senaryonun katı kurallarını reddedip, kendi düşüncelerinizi uygulamaya koyarsanız; işte o an itibariyle, hayata hükmetmeye de başlarsınız. İlk adım neticesinin ürününü hasat etmek için değerlidir ve paha biçilemez. O adımı atmakta tereddüde düşer, ikilemler arasında bocalarsanız ; yarını planlama sıralamasında, yerinizi ve etkinliğinizi kaybedersiniz.
Boş vermişlik, idealizminizi köreltir. Ondan sonra, İkinci bir şans yoktur.