Çocukken kolaylikla verebildigimiz hayir deme ve itiraz etme tepkisi, itiraz etmeyi saygisizlik ve muhalefetle bagdastiran ve çocugu boyun egen, edilgen bir bireye dönüstüren toplumsal kodlarla gittikçe körelir. Bu durum yetiskin hayatinda aile, is, dost ve ask iliskileri gibi her türden iliskide sikintili durumlara sebep olabildigi gibi kisinin aklini sürekli mesgul ederek huzurunu kaçirabilir. “Hayir“ demek hepimize neden bu kadar zor gelir? Onaylamadigimiz düsünceleri onaylar görünmek pahasina, bizi baskalarina uyum saglamaya iten nedir? Iliskilerimizde sevilmeme ya da reddedilme tehdidi bizi nasil yönlendirir? Hakli bir “hayir“i ifade etmek, gerçek bir bireyin olusmasina ve güçlemesine nasil katkida bulunur? Kaliplardan kurtularak düsüncelerimizi özgürce ifade edebilmek mümkün müdür? Psikolog Marie Haddou, Hayir Demeyi Bilmek’te kisinin kendisini tanimasini ve ifade etmesini saglayan “yapici hayir“ ile savunma ve sürekli hakli çikmaya yönelik “gereksiz hayir“ arasindaki ayrimin altini çiziyor. Yazar içimizdeki degisme kapasitesini açiga çikarmamiza yardimci olacak enerji ve cesareti saglayarak “hayir“ diyememenin sebep oldugu sikintilardan kurtulmayi vaat ediyor. (Tanitim Bülteninden)
Menü
Sepete Ekle
