Hayat, yepyeni bir açidan cesaretin, endisenin, mutlulugun, kisaca varolusun kitabi!
Bir imzayla yasami uzatabilmek: Organ nakli! Karaciger bekleyen bir adam, nakil öncesi ve sonrasindaki düsünceleri, algilari, sezgileriyle farkli sorulara dokunuyor. Birazcik rahatsizlik çokça umut vererek yasamin kendisinden, ölümün varligindan ve mutluluktan söz ediyor. Bakis açisi ve diliyle sorgulatan, ironisiyle gülümseten bol ödüllü Hayat, çagdas dünya edebiyatinin en yetenekli isimlerinden David Wagner’in Türkçedeki ilk yapiti.
“Bir hemsire odaya giriyor, nabzimi ve tansiyonumu ölçüyor. Vücudum ona aitmis gibi geliyor bana. Hayatim boyunca kimlerin vücudumun orasini burasini kurcaladigini düsünüyorum: Annem, babam, isim düsen bütün doktorlar ve dis doktorlari, kadin ve erkek kuaförler, birlikte yataga girdigim insanlar, sinirsiz güven duydugum, yanlarinda uyudugum, sirtimdaki sivilceyi sikan kisiler, omuzlarima masaj yapan fizyoterapist, halinin üstünde bogustugum çocuk. Ama bu kadarla kaldi. Zamanimin çogunu tamamen kendime ayirdim. Ama burada, hastanede tedavi edilen vücut artik benim degil. Onu teslim ettim, altina imzami attim, baskalarina biraktim.”
"Hastalikla yasamak ve yeni bir karacigeri beklemek, hastanedeki günlük yasanti, korku, yalnizlik. David Wagner Hayat adli romaninda bunlari anlatiyor; sakin ama bir o kadar da mesafeli ve neredeyse ironik sayilabilecek yaklasimiyla aciyi, korkuyu ve yalnizligi unutturarak, okuyucuyu garip bir ikilem içine sokuyor. Yazarin kullandigi dil ve düsüncelerdeki seffaflik kitabi özel kiliyor. Heyecan verici bir roman."
Georg Diez, Der Spiegel