1000 TL Üzeri Kitap Alışverişlerinizde Kargo Bedava. Stoktaki Ürünler Aynı Gün Kargoya Verilir
Menü
Giriş
Şifremi Unuttum
Sepetim
Filtre
Kategoriler
Seçilen Filtreler
{{ SELECTED.TEXT }} ×
{{ FILTERS.VARIANTS.TYPE1_NAME }}
{{ FILTERS.VARIANTS.TYPE2_NAME }}
Marka
Model
{{ FILTER.NAME }}
Fiyat
Toplam 3 ürün bulunmaktadır.

Hasan Ali Yücel Kimdir?

Hasan Ali Yücel 17 Aralık 1897 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiş, 26 Şubat 1961 yılında İstanbul’da, 63 yaşındayken hayata gözlerini yummuştur. Milli Eğitim Bakanlığı, Türk felsefe öğretmenliği yapmış, Köy Enstitüleri’ni kurmuştur. 

Eğitim hayatını sürdürdüğü okulları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Mekteb-i Osmani
  • Vefa İdadisi 
  • Cağaloğlu Darülmuallimin-i Ali’ye (Yüksek Öğretmen Okulu)
  • İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü 

Bu okullardan mezun olduktan sonra 19 Aralık 1922 yılında öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Türk Dil Kurumu o zamanki adıyla Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin 12 Temmuz 1932 yılında kurulmasının ardından Hasan Ali Yüce etimoloji başkanlığına getirilmiştir. Daha sonra 1935 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden İzmir milletvekili olarak aday olmuş ve milletvekili olarak üst üste dört dönem görev almıştır. Bu dönemleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • 5. Dönem - 1935 yılı – İzmir
  • 6. Dönem – 1939 yılı – İzmir
  • 7. Dönem – 1943 yılı – İzmir
  • 8. Dönem – 1946 yılı – İzmir

Hasan Ali Yücel 2. Celal Bayar hükümeti zamanında 28 Aralık 1938 yılında milli eğitim bakanı olarak göreve başlamıştır. Bakanlığı döneminde yapmış olduğu çalışmaları şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Ankara Tıp Fakültesi’nin kurulması 
  • Yüksek Mühendis Okulu’nun İTÜ’ye dönüştürülmesi 
  • Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nin kurulması 
  • Üniversite Reformu 
  • Köy Enstitülerinin Kurulması 
  • Dünya Klasiklerinin Türkçeye tercüme edilmesi
  • İlk resmi ve telifli Türkçe ansiklopedi olan İnönü Ansiklopedisi’nin çalışmalarına başlanması 
  • 20 Mayıs 1940 yılında Devlet Konservatuvarının kurulması
  • Türkiye’nin UNESCO’ya girişi 
  • Dört yıl çalışarak 25 Mayıs 1946 yılında Üniversiteler yasası çıkarılmıştır. 

Hasan Ali Yücel’e 1942 yılında suikast düzenlenmiştir.

Hasan Ali Yücel’in oğlu ünlü şair Can Yücel’dir. Can Yücel babası için ‘Hayatta ben en çok babamı sevdim’ adında bir şiir yazmıştır. Bu ünlü şiirin dizeleri şu şekildedir;

Hayatta ben en çok babamı sevdim

Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk

Çarpık bacaklarıyla ha düştü, ha düşecek

Nasıl koşarsa ardından bir devin

O çapkın babamı ben öyle sevdim

Bilmezdi ki oturduğumuz semti

Geldi mi de gidici hep, hep acele işi!

Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi

Atlastan bakardım nereye gitti

Öyle öyle ezberledim gurbeti 

Sevinçten uçardım hasta oldum mu

40’ı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a

Bir helalleşmek ister elbet, diğ’mi oğluyla!

Tifoyken başardım bu aşk oyununu

Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu

En son teftişine çıkana değin

Koştururken ardından o uçmaktaki devin

Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için

Açıldı nefesim, fikrim, canevim

Hayatta ben en çok babamı sevdim.  

Hasan Ali Yücel Kitapları Nelerdir?

Hasan Ali Yücel, Türk milli eğitimi için çok büyük reformlara imza atan büyük bir yazardır. Yazdığı eserleri şu şekilde sıralayabiliriz; 

Hasan Ali Yücel eserleri arasında yer alan şiir türünde yazılmış eserleri şu şekilde sıralayabiliriz; 

  • Dönen Ses
  • Sizin İçin
  • Dinle Benden

Hasan Ali Yücel tarafından düzyazı türünde yazılmış eserleri şu şekilde sıralayabiliriz; 

  • Goethe: Bir Dehanın Romanı (1932)
  • Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış (1932)
  • Pazartesi Konuşmaları (1937)
  • Türkiye’de Ortaöğretim (1938)
  • Davalar ve Neticeleri (1950)
  • İyi Vatandaş İyi İnsan (1956 – 1971)
  • Hürriyet Gene Hürriyet (1960 – 1962, 2 Cilt) 

Hasan Ali Yücel Klasikleri Kaç Tanedir?

Hasan Ali Yücel Klasikleri, Türkiye’nin en fazla kitap serisinden biridir. 376 kitabın yer aldığı liste sürekli güncellenerek yeni klasikler eklenmektedir. Listede ilk sırada yer alan klasikleri şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Gurur ve Önyargı – Jane Austen 
  • Geceye Övgüler – Novalis
  • Mutlu Prens – Oscar Wilde
  • Seçme Masallar – Hans Christian Andersen 
  • Kerem ile Aslı – Anonim
  • Yürek Bulgusu – Henry James 
  • Duino Ağıtları – R. M. Rilke 

Hasan Ali Yücel Neden Öldü?

Hasan Ali Yücel şeker ve kalp rahatsızlığı nedeniyle bir süre sıkıntılar çekmiş ve kendisini iyi hissetmemiştir. Yine de 1960 yılının Eylül ve Ekim aylarında Milli Eğitim Planı hazırlayan komisyonun toplantılarına katılır. Kasım ayının ortalarına gelindiği zaman UNESCO’nun II. Genel Kurul toplantısına katılmak için Paris’e gitmiştir. 

Hasan Ali Yüce 1961 yılının Şubat ayında İstanbul’dayken Prof. Dr. Tevfik Sağlam’ın evinde olduğu sırada enfarktüs’ten vefat etmiştir. Cenazesi İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 3-İç Hastalıkları Kliniği’nden alınıp Ankara’ya götürülmüştür. 2 Mart’ta tören yapılarak Cebeci Asri Mezarlığı’na defnedilmiştir. 

Hasan Ali Yücel Sözleri Nelerdir?

Hasan Ali Yücel’in kitaplarında yer alan daha çok eğitim hayatı ve çalışmaları ile ilgili alıntıların yer aldığı sözleri şu şekilde sıralayabiliriz; 

  • Baskıcı yönetimlerin ilk hedefi; basın-yayın organlarını kısıtlamak, üniversitelerin içeriğini boşaltmak, iletişim bozukluğu yaratmak, yazarlara adli kovuşturmalar açmak kısacası tüm kültür ve sanatı baskı altında tutmaktır. Bunun nedeni ise okumayı seven herkesçe çok açık biçimde bilinmektedir: Kişiliksiz bir toplum yaratmak. Çünkü, onlar da çok iyi bilmektedirler ki, kişiliksizleştirilen toplumlar yönetilmezler, güdülürler. 
  • İnsan kıymeti bilmeyen topluluklarda kıymeti bilinecek insan yetişmez. Onun için ‘bizim insanımız’ın ilk vazifelerinden biri, insanlarımızı tanımak, ölçmek, kadir ve kıymet bilmeyi öğrenmektir. Bunu yapmadığımız taktirde, milli hayatımızın her alanında Diogenes gibi fenerle insan aramaya mecbur oluruz. 
  • Bütün ıstırapların sebebi üç noktada toplanır: Bilgisizlik (Cehalet), bilgisizlikten, cehaletten doğan arzular, arzuları gidermek için yapılan hareketler. 
  • Beşer kaderinde tahammülü en güç olay, anlaşılmamak; bundan da ağırı ters ve yanlış anlaşılmak; daha da zorlusu; ne kadar benzemezmişim bana ben! Dedirtecek şekilde anlatılmaktır. 
  • Nesiller arası farklılıklar, nesiller arası sevgi ve saygı bağlarını gevşetmek veya kopartmak için makul bir sebep olamaz. 
  • Türk milletine doğru yolu göstermek ancak senin inandıklarına inanarak mümkün. Sen mezarında uyuyan bir ölü olamazsın. Sen fikirsin, cansın, imansın. Varlığın, hatta yokluğun bu son durağında rahat olsun!.. Biz senin baş ucunda yaptığın inkılapların bekçisi olarak duruyoruz.
  • Sevgi, sevenlerin birbirlerine bakışlarında değil, aynı şeye ve aynı yere bakmalarındadır. İdeal budur ve inanıyorum ki, sevilmeyen anlaşılmaz.
  • Teraziye iyi ahlaktan daha ağır olarak konabilecek hiçbir şey yoktur.
  • Yaşamalıyım! İntihar, aklını kaybetmeden kendini öldüren için, bu arzunun şiddetini ve doyurulamamış olmasının hayata kıyacak kadar kuvvetli tepkisini göstermez mi?
  • Ne ızdıraplar onu umutsuzluğa mahkum edebildi, ne de hazların aldatan sihrine kendini kaptırdı. 
  • Beni dinleyiniz. Size söylüyorum: Bütün oluşlar, bozuluşlarla beraberdir. Bıkmadan, usanmadan kurtulumuz için çalışınız!
  • Garibi baskı altına almayasın. Zira siz, Mısır diyarında garip olduğunuzdan garibin kalbini bilirsiniz. 
  • İnsan kalbinde ne taşıyorsa, dünyaya bakınca onu görür. 
  • Şen ve özgürbir kalbe sahip olmak ne büyük mutluluk!... Cesaret bizi emeğe ve tehlikeye itiyor. Fakat büyük neşelerancak zahmetlerle elde edilebiliyor.
  • Evet mesela kapıyı çalmakta ve istemesini bilmektedir. Kapı açılmakla da iş bitmez. Çünkü dardır. Kendini terbiye etmek ve adam olmak demek, hayatın bu dar kapısından geçmeyi becerebilmek demektir. 
  • Goethe yüksekliklere susayan ruhunu hiçbir şeyle tatmin edemiyordu. Manevi bir gelgit içinde yaşıyordu.
  • Mühim olan şu veya bu olmak değil, kendimizin ne olduğunu bilmektir. 
  • İnsanlığın bilgiye ulaştırılması kafi değildir. Onlara barışçı prensipleri de aşılamak lazımdır. 
  • Bu kıskançlık ne tuhaf şey; insanların yalnız vicdanını değil, aklını da kolayca başından alıp götürüyor. 
  • Önce öğrenmek; sonra öğrenilen şeyler içinde kendini kaybetmekten durabilmek; daha sonra kendini bulup şu bu tesirlerden kurtularak hür olmak.
  • Hayatım gibi yazılarımın da anlamı hakikaten insanı olan şeyin zaferinden ibarettir. 
  • Sevgi, sevenlerin birbirine bakışlarında değil, aynı şeye ve aynı yere bakmalarındadır. İdeal budur ve inanıyorum ki, sevilmeyen anlaşılmaz. 
  • Çünkü düşünmek ve söylemek kolaydır; fakat yapmak ve bilhassa başarı ile neticelendirmek çok güçtür. 
  • İnsanların içine karışan ve onların sıkıntılarına sabreden mümin, insanların içine karışmayan ve onların sıkıntılarına katlanmayandan daha erdemlidir. 
  • Konuşabileceğin bir insanla isen sustuğun taktirde bir adam kaybetmiş olursun. Konuşmaman gereken biri olduğu zaman konuşursan bir söz kaybetmişsin demektir. Filozof, bir insan bir sözü bile kaybetmeyendir.
  • Vicdan huzuru bizi raat ettirir.
  • Bir insanın kendi kendisine benzeyecek derecede bir olgunluğa ermesi için nasıl uzun bir emeğe ihtiyaç varsa bir toplumun da milli bir varlık haline yükselmesi için aynı surette tarih içinde derin bir çeşit sarfetmesi gerekir.
  • Bütün bu olaylar yavaş yavaş, gündüzden geceye geçer gibi silindi, kayboldu.
  • Çünkü esaret altında yenecek ballı börek, hür olarak yenen peynir ekmek yanında tatsız tuzsuz bir şey kalır. 
  • İnsanı öğrenelim, insanı bilelim ve bu bilgiyle de kendimizden başlayalım. 

Hasan Ali Yücel Kitapları Kitap Vadisi’nde! 

Hasan Ali Yücel tarafından yazılan ve Hasan Ali Yücel klasikleri arasında yer alan tüm kitapları uygun fiyatlarla Kitap Vadisi’nden satın alabilirsiniz. 

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.