Düşünce, irade gösterme ve muhakeme onu felsefi gibi görünen tefekkürlere, tıpkı politikanın kendisine yaptığı gibi felsefeyi parçalarına ayıran tefekkürlere yöneltir ve bunlar, özgürlüğe bakmak için yeni bir yol, bilhassa Arendtçi olan yeni bir yol tasarlamaya devam eder.Bağışlama eyleme değil, kişiye hitap eder. Birisi cinayeti ya da hırsızlığı bağışlayamaz, sadece katili ya da hırsızı bağışlayabilir. Bağışlama, bir şeyi değil de birisini amaçlayarak, kendisini bir sevgi eylemi olarak açığa vurur; fakat sevgi olsun ya da olmasın, bağışladığımız kişiyi dikkate alır.
Arendt’in insani etkinliği, düşünüşü, muhakemeyi ve eylemi odağa alan felsefesi üzerine değerlendirmelerin, günümüzün otoriter, hatta kimilerine göre totaliter atmosferinde tekrar hararetlenmesi basit bir tesadüften ibaret değildir. Kamusal insanın, dahası bir bütün olarak kamusal olanın erozyona uğradığı bu günlerde, Kristeva’nın eseri bir çağrıda bulunuyor. Hannah Arendt: Yaşam Bir Anlatıdır, eylemin anlatı ile olan bağını anlamada bizlere bir izlek sunarken, olan bitenin berisindekini kavramamızı sağlayacak estetik ve felsefe ilişkisi
üzerine yeniden düşünmeye davet ediyor. Anlatı derhal paylaşılan eylemdir ve dolayısıyla ilk politik eylemdir.