İlk insandan bu yana tasavvufî düşünce çeşitli isimler altında, insanın hayatında en yüksek değer olarak daima mevcuttur. İnsanın Allah ile olan derin ilgisini gönüllerde yaşattığı için, hiçbir devirde yolcusuz ve ıssız kalmamıştır.
En mükemmel ve en son din olan İslâm’ın insanlığa indirilişinden bu yana, sûfîlik mesleğine gönül verenler, yol demek olan "tarikat”ın fikrî ve manevi müesseseleri etrafında, ahlâkî gelişimlerini tamamlamak için toplanmışlardır.
Tarikat kurumları ile tarikat halkasını devam ettiren zatlar, tasavvufî terbiyeye girmeden önce fıkıh, hadis, tefsir gibi zâhirî ilimleri tahsil etmişler, bu ilimlerin tahsili sonrasında kalplerini tasfiye ve ilâhî muhabbeti tahsil için bir mürşid-i kâmil bulup ona intisap etmişlerdir. Tarikat mekteplerinde "seyrü sülûk” adı verilen eğitimi tamamlayan bu zatlar, mürşidleri tarafından toplumu irşad için görevlendirilmişlerdir.
İslâm ahlâkının en güzide örnekleri Hz. Peygamber [sallallahu aleyhi vesellem] ve onun yolundan giden mana erleridir. Hz. Âişe, Resûlullah’ın [sallallahu aleyhi vesellem] ahlâkını tarif ederken, "Onun ahlâkı Kur’an’dı” der. Sûfîler Kur’an ahlâkını tasavvufî ahlâk olarak sistemleştirmişler, Kur’an ahlâkının yaşanabilirliğini hem kendi yaşantılarıyla hem de eserlerinde ifade etmişlerdir. Bu eserlerdeki hayat hikâyelerini okumak, yaşama biçimlerini incelemek ve onlardan örnek modeller çıkarmak insanların gönül dünyalarını genişletir.
Eser, mübarek zatların hayat hikâyelerini okumak, yaşama şekillerini öğrenmek ve onlardan kendi yaşantımıza örnek tavır ve davranışlar edinmek adına oldukça önemlidir.
Bu eseri tercüme etmedeki gayemiz, modern insanın, hayatının çözüme muhtaç alanlarında yardımcı olacağını ümit ve temenni etmemizdir. Bu eser, şahsiyetlerinde taşıdıkları irşad kendileriyle yolu aydınlatan mana erlerini konu edinmesi ve hayatları yönlendirici bir baş ucu eser okuyabilecekleri kalıcı bir eser olması hasebiyle tercüme edilmiştir.
Elinizdeki eser Reşehât kitabından sonra, Nakşibendiyye silsilesine mensup şeyhler hakkında bilgi veren en kapsamlı kitaptır.
Kitap, Nakşibendiyye’nin Hz. Ali’ye ulaşan iki Alevî silsilesiyle, Hz. Ebû Bekir’e ulaşan Bekrî silsilesindeki zatları ayrı ayrı üç bölümde anlatmaktadır. Ana silsiledeki elli dört zatın hayatları nakledilirken, halifeleri ve halifelerinin halifeleri de verilmiştir. Hadâiku’l-Verdiyye kitabı bu yönüyle, 16. ve 19. yüzyıllar arasında yaşayan Nakşibendî şeyhleri hakkında yazılan en derli toplu ve güvenilir kaynak olma özelliğini taşır.
On altı yıldan kısa bir süre içerisinde yetiştirdiği yüzlerce halife ile Nakşibendîliğin geniş bir coğrafyaya yayılmasına vesile olan Mevlânâ Hâlid el-Bağdâdî hazretleri ve halifeleri hakkında da geniş bilgiler yer almaktadır.
Ayrıca sohbet, hatm-i hâcegân, zikir, rabıta ve murakabe gibi konularda Nakşibendîliğin usulleri yeri geldiğinde açıklanmaya çalışılmıştır.
Allah bu eseri telif edenden razı olsun. Cenâb-ı Hak bizlere bu eserde bahsedilen ve övülen manevi iklimlere ulaşmayı ihsan etsin. Tercüme edilmesinde katkısı olan fedakâr ve cefakâr bütün dostlara teşekkürü borç biliriz.
Eserin tercümesinde başından beri azimle ve gayretle uğraşan Mehmet Bilgen Bey’e, hem metin tercümesinde hem de Farsça şiir tercümesinde göstermiş olduğu titizlik ve incelikten dolayı Hacı Yılmaz’a, son okumayı yapan, tetkik ve tashih eden Kazım Karaağaç ile M. Hakan Öner ve Hüseyin Okur hocalarıma teşekkür ediyorum.
Basım Tarihi : 8 2011
Baskı Sayısı : 1
Sayfa Sayısı : 999
Ağırlık : 999 gram
En / Boy : 17 / 24
Cilt Tipi : Ciltli
Kağıt Tipi : 2. Hamur
Basım Yeri : Türkiye - İstanbul
Dil : Türkçe
Çevirmen : Mehmet Emin Fidan