İsmet Birkan çevirisi, Robert Morrison'ın önsözü, Yazar ve dönem kronolojisi, Kitaba dair görsellerle.
Karanlık bir mizah duygusuyla donattığı dehşet dolu yazılarında Thomas de Quincey cinayeti estetik bir mercekten ele alıyor. İngiliz yaşamına damgasını vurmuş suç olayları 19. yüzyılda korku ve dehşet ile karşılansa da, bu olayları resmeden hikâyeler ve anlatılar çoğunlukla aynı kişilerin oluşturduğu bir okur kitlesince iştahla tüketiliyordu. Toplumdaki ikiyüzlülüğü fark etmekle beraber, De Quincey bu olayların cazibesine karşı koyamayanlar arasındaydı.
Sanatkarane bir ifade olarak kabul ettiği cinayeti adeta bir eleştirmen gibi inceleyerek egemen ahlâk değerlerini tersyüz etmekten çekinmiyordu. John Williams'ın 1811'deki bir dizi cinayeti gibi sarsıcıolayları tüm dehşetiyle kağıda döktüğü, 19. yüzyıl toplumunun aşırılıklarına ayna tuttuğu yazıları, kendisinden sonra gelen edebiyatı, özellikle de dedektif öyküsü türünü büyük ölçüde etkiledi. “Tüm kusurlarına rağmen, geriye kendine özgü bir mükemmeliyete sahip, modern İngilizcede emsali olmayan pek çok eser bırakmıştır.”