Romanlarini, halki “yüksek bir felsefe”ye dogru çekmek için kaleme aldigini söyleyen Hüseyin Rahmi Gürpinar, Aydinlanma felsefesinden, Schopenhauer ve Nietzsche gibi filozoflardan da etkilenmistir. Toplumun pesin yargilardan, geleneksel düsünce kaliplarindan ve akla aykiri her türlü hurafeden kurtulmasi gerektigine inanan Gürpinar’in toplum içerisinde din kisvesine bürünmüs batil inanis ve hurafeleri yerdigi Gulyabani romani ayni zamanda edebiyatimizin fantastik ögeler barindiran ilk korku romanidir. Gulyabani’de Musine Hanim adinda kimsesiz bir kadinin hizmetkârlik yaptigi çiftlikte gerçeklesen dogaüstü olaylar ve sahtekârliklar etrafinda yasadigi maceralar anlatilir.