Yarım asırlık esaretten börü ihtilaline…
Tanrı buyruğundan güç ve bilgeliğe…
Mingyu’nun son Aşina ile kesişen kaderinden gizemli yolculuğuna...
İki kardeş ve bir kutlu bilgenin çağları aşan gücü, Çin yurdunu sayısız zaferle sarstı.
Kasvetli ve kapkara bulutlar ardında saklanan güneşin her zaman doğacağına inanan bir ordu-milletin ölümsüz hikâyesinde: “Türk ve Oğuz beyleri, millet, işit! Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, senin devletini, yasalarını kim bozabilir?” sözü önce bengü taşlara sonra zamana kazındı.
Adalet ve merhameti iyilikle yaşatan, töreyi cesaretle koruyan “Gök Yeleli Atlılar”ı okudukça, pusatı kızıl börülerle yüz binleri bekleyen Ötüken’e doğru koşacak ve zamana hükmedeceksin.
Hadi öyleyse, yazıtlar arasına gizlenmiş ve evreni aydınlatan kelimeyle, bengü taşlara bırakılan sözlerin şifresini çözelim seninle…