Go oyununun geleneğine göre oyuncu ölüm döşeğindeki babasının yüzünü göremeyecek bile olsa, kendisi Go masasına devrilecek kadar hasta bile olsa, müsabaka gününe sadık kalmak zorundaydı.
Go, kurallarını anlaması basit, ustalaşması bir ömür süren bir oyundur. Siyah ve Beyaz taşların bir tahta üzerinde birbirini kuşatmaya çalıştığı bu strateji oyunu, Japon ruhunun ve düşünce yapısının cevherine sahiptir. Go Ustası, bizi son yaşayan usta Hon’inbo Shusai’nin mağlubiyetsiz hayatının son müsabakasına götürür. Go geleneğinde yetişmiş usta artık yaşlıdır, hastadır; rakibi Otake ise bir makine gibi hızlı, agresif ve randımanlı bir tarza sahiptir. Japonya’nın büyülü manzarasının ortasındaki bir kaplıca otelinde başlayan bu neredeyse alegorik karşılaşma, tam altı ay sürecektir.
İki rengin, iki insanın ve iki kuşağın ötesinde bir yere, evrensel bir hakikate göz kırpan Go Ustası, yaşamını sanatına adamış bir adamın yazgısıyla ve tarihteki yeriyle yüzleşmesinin öyküsü.
“Kawabata’nın öyküsünde gösterişsiz bir cesaret, ömrün sonbaharına dair bir asalet mevcut.”
Time