1960’larda köylerinden göçüp kentlerin varoslarina yerlesen ailelerin hep birlikte kurduklari gelecek düslerinin ellerinden alinisinin iç burkan öyküsü, çocuk, genç, sonra da anne olan Elif’in agzindan anlatiliyor. Naif, siirsel büyülü dil’in oksayiciligina ragmen, seksen öncesinin umutlu ama sancili süreci, seksen sonrasinin parçalanmisligi, doksanlarda, iki binlerde bir türlü yerlerine oturtulamayan dostluk, kardeslik, paylasim vb. degerlerin yoksunlugu, romanin sayfalarini çevirdikçe, satir aralarindan çikip bir gülün dikenleri gibi parmaklarimizi kanatiyor.Aysel Çelik, bu ilk romaninin kurgusunu Elif’le Delal’in karsilikli yazdiklari mektuplar yoluyla yapiyor; hem de ustaca. Bir zamanlar her mektubun bir öykü, her mektup yazanin da bir öykücü oldugu hayatlarimiza yakilan bir agit olarak da okunabilir Glemse!Nevzat Çelik