AyseAysu’nun duruluga ulasmasi pek uzun sürdü. Turhan’in cenazesinde Fethi’yi ikinci esiyle görmek çarpmisti onu. Yuvarlak çizgili, akça pakça kadinlar dizisinde bir boncuk olmayi AyseAysu hâlâ onuruna yediremedigini sarsilarak fark etti o gün. Gerçekle yüzlesmek, Havva’ nin sayisiz suretlerinden yalnizca biri oldugunu sindirmek bunca zordu demek! “Birey” söylencesi... ne içinde büyüdügü halkin geleneginde vardi ne dünya için düsledigi çözümde... Öyleyse...“Çok yalin bir ifadeyle yasami yazarak kavramak, yazarak yasam üzerine düsünmektir AyseAysu’nun yaptigi; fakat bu düsünme ve kavrayis, kaçinilmaz olarak cinsiyetlidir: Meslegi de dahil olmak üzere, toplumsal ve kültürel kurumlar ve yapilar içinde kadinin yerini anlama çabasi, aslinda kadinin en çagdas, en devrimci, en yenilikçi çevrelerde bile süren açik ya da örtük ikincilligini fark etme ve sorgulama çabasidir.”