Kimseyle paylaşılamayacak bir deneyimin ardından kişinin içinde bulunduğu dünyayı sorgulaması, geçmişsiz ve geleceği şüpheli bir yaşam içerisinde şimdinin tadının çıkarılıp çıkarılamayacağı sorusu, en kıymet verilen için kendi mahvını göze alıp dünyaya kafa tutma çılgınlığı ve sonrası… FranSua’t her şeyinin değiştiği ikircikli benliğiyle distopik –kim bilir, belki de ütopik– bir macera yaşıyor.
Kimilerinin korkunç, kimilerininse keyifli bulacağı bir dünyanın kimse tarafından önemsenmeyen başkahramanıyla yazar, içinde var olduğumuz dünyayı sorgulamaya davet ediyor okuru. Peki siz ne dersiniz, Ouroboros’un insanın özünü belirleyen döngüsünden kurtulmak gerçekten mümkün mü?