Tenkit; bilimin ıssız adasına gönüllü düşmüş cesur ve fedakâr zihinler için “hayatta kalma kılavuzu”; teori; bu zorlu adanın daha önceki kâşiflerinden arta kalmış paha biçilmez bir “pusula”. Tenkit; hırçın ilim atına bilgece vurulan “gem”, teori; azim küheylanına özenle salınmış demir “üzengi”. Tenkit; alacakaranlıkta “dolunay aydınlığı”, teori; yazın gün ortasında “kameriye gölgesi”.
Hâsılı tenkit ve teori; özlenen düzeyde bilimsel araştırmalar yayınlamak ve beklenen çapta bilim insanları yetiştirmek için “can suyu” değerinde iki zor uğraşı alanı.
Eski Türk Edebiyatında TENKİT VE TEORİ; yıllardır tüm mesaisini klasik Türk edebiyatına ve Osmanlı metinlerine vakfetmiş ciddi bir bilim adamının adeta yol izlenimleri. Hâlde ve müstakbelde aynı yolun yolcuları için eşsiz manzaralar vaat eden rengârenk bir albüm. Osmanlı Türkçesinin ve eski şiirin gizemli ve çekici karanlıklarını merak edenler için bir solukta okunacak deneyimler manzumesi.
Teori; “iş bilenin”, tenkit; “kılıç kuşananın”...
Prof. Dr. Ömür Ceylan