Ülkemiz tarim toplumundan sanayi toplumuna agir da olsa bir geçis yasamaktadir. Sehirlerde nüfusun artmasina ragmen, insanimizin neredeyse yarisi hala köyle irtibatini kesmemeye çalisiyor. Köylerimiz bosalmakta, yüzyillardir sürdürülen geleneksel ziraat usullerini yerini teknolojik üretime birakmaktadir. Eski dünyamizdan bize intikal eden zirai kelime, deyim ve terimler genis bir lügat teskil ediyor. Sadece ziraatle mesgul olanlar için degil, folklor-etnografya-müzecilik ve edebiyat için de ufuk açici bir çalismayi okuyucularimiza sunuyoruz.