“Seytanin bin maskesi varsa, her seyde kötülük vardir.” Emine’nin cevabinda ya kadinlara ya da inançlilara özgü bir derinlik vardi. Mehmet hangisi oldugunu çikaramadi.
2006’dayiz. Fay Kirigi Üçlemesi’nin ilk kitabi Mehmet’in bir yil sonrasi... Mehmet kabuk degistiren bir canli gibi baskalasiyor,
Istanbul gibi.... O küçük yalnizliginin ve hatiralarinin disina tasan, rüyalarina bile büyük gelen bir zenginligin içine yerlesiyor,
adlandiramadigi bir hayat yasiyor. Hassas ve güzel Emine’yle evlenecek Mehmet. Paranin yeni sahiplerine damat olacak.
Hazlar, türlü hesaplar, yanilgilar, koyu karanlikla geçmisten gelen sesler, ölürken yedi dirhemini bile yoksullara veren peygamber ve abdestli kapitalistler, takdir-i ilahi, yutkunan kadinlar ve erkekler. Ibadetin sermayeyle serencami. Emine arada kalmis, ne yapsa eksik... Kuyudan su çeken çikrik ipini andiran tespihler... Mehmet Eroglu, paranin etrafina üsüsmüs insanlari, yakin dönemin düskünlerini ve galiplerini anlatiyor.