Emegin uzun serüveninin son asamasi olan ücret köleligi ve ondokuzuncu yüzyilda bunun çözüm yolu olan ütopyaci sosyalizm, Emile Zola’nin hemen baslica ilgi alaniydi, insanligin kurtulusu emege bagliydi. Onun çaginda çesitlenen ütopyaci sosyalist ögretiler içinde Fourier’ci görüsü benimsiyordu. Insanligin bu görüsler dogrultusunda bir çaba ve savasimla kurtulacagini düsünüyordu. Fourier sosyalizmi, Marks’a göre, Manifesto’da belirttigi gibi, tutucu bir sosyalizmdir. Ama Zola’nin “Emek“ romani, Fourier’ci sosyalizmi yasama geçirerek isleyip insanligin ileri yürüyüsünde örnek alinacak bir asamayi betimliyor. Bu sosyalist denemeyi, romani okurken içinde yasar gibi izleyeceksiniz. (Arka Kapak)