Duman

Şu hayatta kiminle karşılaşacağına hayatın kendisi karar veriyor; hayatında kimin kalacağınaysa sen!

Ünlü yazar Sinan Saka, yazma tutkusunu yaşadığı ruhsal tıkanıklık nedeniyle gerçekleştirememenin sıkıntısını yaşamaktadır. Müdavimi olduğu kafede yine önündeki sayfaya boş gözlerle bakarken dikkatini, evsiz birine benzeyen tuhaf bir adam çeker. Göz göze gelirler, uzun uzun bakışırlar ve bu tuhaf adam mekândan ayrılırken yazarımızın önüne bir kâğıt parçası bırakarak çekip gider. Bu kâğıt, yazara hayal dünyasının unuttuğu şifresini hatırlatır ve Sinan Saka bir anda kendini, peşi sıra gelişen inanılmaz olaylar zincirinin kahramanı olarak buluverir.

Bülent Göksal’in ilk romanı Duman’ı okurken kendinizi üç boyutlu gözlüklerinizle fantastik bir aksiyon filminin tam ortasına ışınlanmış gibi hissedeceksiniz. Yeri gelecek nefesinizi tutacak, yeri gelecek tuttuğunuz nefesi bir çırpıda verip bulunduğunuz yerde hop oturup hop kalkacaksınız. Bu inanılmaz maceraya hazırsanız, buyurun…

“Mutluluk insanın ne tuhaf bir hâli! İnsan olmaktan hatta canlı olmaktan bile öte bir şey sanki! İnsanoğlunun bu dünyada gerçekleştirebileceği tek mucize mutluluktur belki de!”