Elinizde tuttuğunuz kitap düdüklü ile hayatınızın nasıl güzelleşebileceği, kolaylaşıp lezzetlenebiliceği ile ilgili. İçindeki pek çok tarif aslen mutfaklarımızda çocukluğumuzdan beri pişen yemekler.
Biz ne yazık ki düdüklüden korkarak büyüdük. Düdüklü ancak uzun pişen yemeklerde çeyizden çıkarılır zannettik. Oysa eskiden yarım saatte pişen bir yemek kısa ve pratikken, şimdi zamanın şartlarında 10 dakikada pişebilmesi gerekiyor. İşte bu kitapta şimdiye kadar başka hiçbir yerde bulamayacağınız, göremeyeceğiniz kısa yollar ve tarifler bulacaksınız.
Domatesli bol soslu bir makarnayı tek tencerede 8 dakikada, başka hiçbir kap kirletmeden, risottoyu 5 dakikada, 30 dakika kavurmuş gibi, içli köfteyi de patlama çatlama korkusu, yağda kızarma suçluluğu olmadan nasıl buharda yaptığımızı göreceksiniz.
Ayrıca Türk Mutfağı’nın geleneksel, en güzel ve lezzetli hallerini düdüklünün sihri sayesinde 30 dakikadan 8 dakikaya düşürüp, “basınç altında aşk başkadır” diyerek nasıl günlük hayatımızda tutabileceğimize şaşıracaksınız.
Uyarım da var. Düdüklüde yapılan keki yedikten sonra fırında yedikleriniz kuru ve sası gelebilir. Cheesecake’i bugüne kadar “neden fırında pişer diye düşünmüşüm?” diyerek hayıflanabilir, pişirdikten sonra “bu kadar kolay mıydı?” diyerek şaşırabilirsiniz.
Biz sizin için pişirdik, darısı sizlerin ve sofranızı muhabbetle paylaşacak sevdiklerinizin başına...