Dorian Gray; etkileyici bir güzelliğe sahip genç bir adamdır. Ressam Basil Hallward, başyapıtı olarak
nitelendirdiği portreyi tamamladığında, Dorian bir dilekte bulunur: “Keşke başka türlü olabilseydi!
Keşke sonsuza kadar genç kalan ben, ihtiyarlayansa şu tablodaki kişi olsaydı!” Dileği gerçek olan
Dorian yaşlılık, hastalık, vicdan azabı gibi yaşamın gerçeklerinden etkilenmezken, portre tüm bu
gerçeklerin izlerini yansıtan bir ayna haline gelir.
İlk zamanlarda bu durumdan oldukça memnun olsa da giderek rahatsızlık duymaya başlar Dorian
Gray.Portresinin kendisine yansıttığı gerçekleri yok etmeye çalışırken, tıpkı yozlaşan benliğine
ayna tutan Basil Hallward’ı yok ettiği gibi, kendisini de yok edecektir.
Oscar Wilde’ın okurları insanın arzularının ve hırslarının labirentinde bir yolculuğa çıkarttığı Dorian
Gray’in Portresi’ni Solmaz Kâmuran çevirisiyle, Livaneli Kitaplığı içerisinde sizlere sunuyoruz.