Gregor Samsa bir sabah tedirgin düslerden uyandiginda, kendini yataginda devasa bir böcege dönüsmüs buldu.
Dönüsüm edebiyat tarihinin belki de en müthis bu cümlesiyle baslar. Ama bunun, anlatinin en dokunaksiz cümlelerinden biri oldugunu satirlar ilerledikçe anlariz. Samsa beklendigi gibi panik içindedir. Ama yasadigi panik, sanildigi gibi böcege dönüsmüs olmasindan degil, geç kalmasindandir. Çünkü ise geç kalmasi, isini riske atmasi demektir ve o, bu riski göze alamaz. Ailesi borç yükü altinda ezilmekte ve bütün aile Samsa'nin eline bakmaktadir. Iste Kafka'nin derin sezgisiyle önceden haber verdigi asil korkunç gerçeklik... Birey kendi bedeninden, varolusundan kopmus, olaganüstü durumunu bile göz ardi edebilecek kadar sosyal yasama batmis ve kendine yabancilasmistir. Ancak, devasa bir böcege dönüsünce topluma da yabancilasir. Aci süreç, toplumun giderek onu kendi disina itmeye çalismasi, onun da var gücüyle toplumun bir yerine baglanmak için verdigi mücadeleyle geçer.
Bu, belki de hepimizin trajedisidir.
Franz Kafka, Dönüsüm'le modern temalari klasik alegorik anlatimla eriterek dünya edebiyatinda beklenmedik ufuklar ve anlatim olanaklari açmistir.