Aleviler son 500 yıllık süreçte girdikleri çeşitli mücadelelerde yenik düşünce, özellikle son yüzyılda devletin mevcut yapısını kabul etmek zorunda kalmışlar, bu kabullenişle birlikte Cumhuriyet’in sahte laiklik anlayışına inanıp, kendilerini devletin en sadık savunucuları olarak görmüşlerdir. Sonuçta özellikle son 500 yıllık süreç içerisinde Osmanlı ve Cumhuriyetin baskısı yüzünden Aleviler; Kemalist, Bektaşi, Ehlibeytçi ve Alisiz Alevi gibi birbiriyle rakip gibi görünen yapılara bölünmüşlerdir. Aleviliği bu duruma getiren nedenlerin başında, öncelikle ve özellikle, Aleviliğin İslam olup olmadığı meselesi vardır.
Kitap; artık bu konunun bir sonuca ulaşması gerektiğine inanılarak, bir inceleme yapma ihtiyacının sonucudur. Ancak bin yıllardan beri inkâr edilip tüm kaynakları yakılıp imhaya uğrayan bir inanç yapısı olan Aleviliği aydınlığa kavuşturmak, görünenden daha zor bir iştir. Böyle bir zorluğa rağmen, yine de önemli bir kaynak niteliği taşıyan Kızılbaş Aleviler ile Müslümanların tüm yaşam ve ibadet şekilleri karşılaştırılıp incelenmiştir.