Kasim 2014'te Ingiltere'de yayimlandigi andan itibaren neredeyse dünyanin tüm gazetelerine haber olan, haklari birçok dile satilmis Diktatörlerin Aksam Yemegi kitabi, Ingilizceden sonra ilk kez Türkçede!
Soykirim dendiginde akla gelen ilk isim olan Adolf Hitler'in, sözde vejetaryen kimligine ragmen dil ve karacigerle doldurulmus güvercin yavrularini aç bir kurt gibi yedigini biliyor muydunuz? Peki ya Italyanlarin Mussolini'sinin tabaklar dolusu çig sarimsagi yalayip yuttugu için karisi tarafindan yataginda yalniz birakildigini? “Insan eti sevmiyorum; bana çok tuzlu geliyor,” diyen Idi Amin'in günde kirk portakali mideye indirdiginden haberiniz var miydi? Ya da Küba lideri Fidel Castro’nun, ulusal hayvanat bahçesindeki “Hayvanlara yem vermeyiniz” tabelasinin, “Hayvan yemlerini yemeyiniz” ve “Hayvanlari yemeyiniz” tabelalari ile degistirilmek zorunda kalindigi bir dönemde, evine leziz karaborsa yiyeceklerle gelip, etrafindaki insanlara istakozu nasil izgara yapacaklarina dair nutuk çektiginden?Bilgilendirici oldugu kadar eglenceli de olan, tarih, fotograf albümü ve yemek kitabi karisimi bu kitapta, 20. yüzyilin en azili diktatörlerinin sira disi hayatlarinin yani sira, dünyada ilk defa yemek zevkleri de mercek altina alinmistir. Dünyanin gidisatina yön veren liderlerin sofra sohbetleri ve siyasetlerinin sasirtici iç yüzü, masa düzenlemeleri, bagimliliklari, sakatliklari ve tabii ki en sevdikleri yemek tarifleri okurla paylasilmistir. Gerçekten de, bir canavar ile insan arasindaki çizgi ne kadar ince olabilir?
Menü
Sepete Ekle
