"Nunu’nun yaşadığı cehennem azabından beterdi. Yan tarafındaki yatakta tam yirmibeş yıllık kocası yeni gelen kumayla yatıyor, Nunu, çıkarılan sesleri duymamak için kulaklarını kapatıyordu. Ama bu yaşanana "dur" deme gücü ve cesareti ne yazık ki yoktu. Töre böyleydi." Nunu, Cemile, Şermin, Beyza... Adları ne olursa olsun nice kadın hiç hak etmediği bir hayatın içinde bulmuştur kendini. Tercih hakkı verilmemiştir. Ya başlık parası karşılığı satılmış, ya da mal bölünmesin diye yakın akraba ile evlendirilmiştir. Ve bu olmadık saçmalığa "Töre" diye bir de kılıf bulunmuş, olmadık hayatları yaşamaya mecbur tutulmuşlardır.. "Eğreti Hayatlar" romanıyla kendinden çok söz ettiren Kadriye Selçuk, bu romanında da kadın konusuna dikkat çekiyor. ve yaşananları çarpıcı bir uslupla gözler önüne seriyor...