Bir zindanda kendi kendime doğum gunu şarkısı
söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi. Ama akıl almaz
derecede seksi bir iblis içki içmeye gittiğim
barı basınca tam da öyle oldu. O iblis, Kaos Lordu
olarak tanınıyordu ve beni, bana ikizim kadar benzeyen
biriyle karıştırıyordu.
İyi ki doğdum.
Sonunda kanımı tattığında benim duşunduğu kişi olmadığımı
anladı. Ben de ortak bir yanımız olduğunu fark ettim;
ikimiz de intikam arzusuyla yanıyorduk. Böylece
bir anlaşma yaptık: Annemin katilinin izini surmek
için yasak şehirde kalabilecek, karşılığında da onun
arzuladığı intikamı almasına yardım edecektim. Sadece
koca bir şehir dolusu iblise rol yapmam gerekecekti.
Ama bir sorun vardı: O, benim baş şuphelimdi.
Bunu hatırlamak onunla iş birliği yaparken gittikçe
zorlaşıyordu. Kaos Lordu’nun her sıcak dokunuşuyla
tehlike girdabına biraz daha çekiliyordum. Onun buyusune
tamamen kapılırsam beni bekleyen tek şey
ölum olacaktı.